قريبا : للمشاهدة : قناة المستقلة : تاريخ الأمم. قضية تركستان الشرقية تحت الاحتلال الصيني الإمبريالي - الماركسي DOĞU TÜRKİSTAN: 4الحلقة الرابعة ،  (ضيف الحلقة : د. محمود السيد الدغيم. ومقدم الحلقة توفيق شيخي من الجزائر). بثت في يوم الثلاثاء 13 شعبان سنة 1430 هـ = الرابع من آب/ أغسطس سنة 2009م، وتمت إعادتها عدّة مرات

Turkistan41.JPG

اضغط على الصورة لتكبيرها . büyük resim için lütfen tıklayınız

**

**

kurtuba75_turkistan.gif 

***

turkistan9.gif

Uygurturk'lerin kisa Tarihi
********
 Doğu Türkistan neresidir?
Çevre ve iklim özellikleri nelerdir?
Doğu Türkistan’in Siyasi Tarihi Nedir?
Doğu Türkistan’in Kültürel Hayati Nelerdir?
Mançur Devri
Milliyetçi Çin Devri
Kizil Çin Devri
Ekonomik Durumu Nasildir?
 ***********
Dogu Türkistan neresidir?
Dogu Türkistan, Adriyatik kiyisindan Çin sendine kadar uzanan 11 milyon km² ’lik cografyada 7 bagimsiz cumhuriyet, 18 otonom ve 5 özerk bölgenin içinde bulunur. Kadim adi Sarki Türkistan, Dogu Türkistan, Çin-I Türkistan olarak bilinen bu Türk diyari 1 828 418 km² yüzölçümü ile Çin Halk Cumhuriyetinin 1/6 sini olusturmaktadir, Dogu Türkistan’in güneyinde Hindistan, Tibet, güneydogusunda Pakistan, dogusunda ÇHC, kuzeyinde Rusya, Mogolistan, kuzeybatisinda Kazakistan, batisinda Tacikistan ve Afganistan olmak üzere 9 ülkeyle sinirdastir. Toplam sinir uzunlugu 5000 km² bulunmakta olup ülkeye karayolu üzerindeki sinir kapilarindan ve tek hava giris kapisi olan Urumçi üzerinden girilmektedir. Kapladigi alani ile Almanya’dan 3, Ürdün’den 25, Macaristan’dan 17, Türkiye’den 2,5 defa daha büyüktür. Toprak büyüklügü bakimindan dünya ülkeleri içerisinde 19’cü sirada yer almaktadir.

-------------------
 
Çevre ve iklim özellikleri nelerdir?

---- Çevre özellikleri ----

Dogu Türkistan’in kuzeyinde Altay daglari, güneyinde Kunlum daglari, Karakum daglari ve Altun daglari vardir. Ülkenin ortasinda doguya ve batiya dogru uzanan Tiyansan daglari hem Dogu Türkistan sembolü durumundadir, hem de güneyinde Tarum havzasi, kuzeyde ise Cungar havzasi olmak üzere ülkeyi iki büyük havzaya ayirir. Geleneksel olarak Tiyansan daglarinin güneyi Güney Dogu Türkistan kuzeyi de kuzey Dogu Türkistan olarak ve Kumul (Hami) Havzasi ile Turfan havzasi da Dogu Türkistan olarak bilinir. Üç siradag kitlesinin kaplayan kar ve buzullar Tiyansan daglarinin eteklerinde yer alan havzalar ile vahalari sulayan nehirleri besler. Bölgede sayilari 500’ü bulan irili ufakli nehirlerin özellikle 20 tanesi çok büyüktür ve bunlarin arasinda Tarum, Ili, Ertis, Manas, Ulungur, Karasahar (Kaydu) nehirleri iyi bilinir. Bu nehirler sayisiz kivrimlariyla vahayi sulayarak çok verimli tarim alanlari haline getirir. Buradaki tarlalar, köyler ve kasabalar çok güzel manzaralar sunar ve bir ozanin dedigi gibi Sögüt ve seftali çiçegi denizi halinde uzar gider. Bu havza ve vahalar Dogu Türkistan Türklügünün nesiller boyu verimli tarimsal ürünlerim yaptiklari yerdir. Dogu Türkistan’in dogal güzellikleriyle ünlü çok sayida gölleri vardir. Göllerin kapladigi alanin toplam yüzölçümü 9.700 km dir ve ülkenin yüzde 0,6’sini olusturur. Bu göllerin en ünlüleri sunlardir, Bostan gölü, Buluntuv gölü, Ayakkum gölü, Sayram gölü, Akikkol gölü, Cinuya gölü, Ili gölü, Aksaygin gölü ve Aysiman gölü’dür.

Dogu Türkistan’da irili ufakli 18.600 buzul vardir. Çin’in toplam buzul yüzölçümünün yüzde 42’sini olusturan bu buzullar 24.000 km² ’lik alani kaplamaktadir. Bölgenin toplam buz rezervi 258 milyon metreküptür. Bu kati su rezervi sayesinde ülkenin su kaynaklari bakimindan oldukça zengindir. Ülke Çin’in diger eyalet ve bölgelerine göre kisi basina düsen su rezervi açisindan oldukça üstündür.

Çin’deki çöl alanlarinin üçte ikisi Dogu Türkistan sinirlari içindedir. Ülkenin büyük çölü olan Taklamakan çölü 336.770 km² ’lik bir alani kaplar ve dünyada ikinci sirada yer alir. Yine Cungar havzasi’nda bulunan Kurban Tungut (Kabinin Kumu) çölü 48.000 km² ’lik yüzölçümüyle ülkenin en büyük ikinci çölüdür. Dogu Türkistan’in çölleri petrol, dogalgaz ve mineral kaynaklari bakimindan oldukça zengindir.

---- Iklim özellikleri ----

Denizlere ve okyanuslara uzak olusundan ve çevresini kaplayan daglarin nedeniyle okyanuslardan gelen nemli hava Dogu Türkistan’a ulasamaz. Bu nedenle bölgede sert bir kara ilklimi egemendir. Bölgede isi farkliliklari büyüktür ve günesli günlerin sayisi fazladir ( yilda 2.500 – 3.000 saat günesli bir hava yasanir ). Hava genellikle kuru ve yagislar azdir. Dogu Türkistan’in bazi bölgelerinde büyük degisiklikler görülse de yillik yagis orani 150 milimetre civarindadir. Kuzey Dogu Türkistan’in yagis miktari bütün Çin’de en az olan Kiyme ve Ruogiang bölgelerinde yillik ortalamasi 10 milimetredir. Genel olarak kis aylarinda ise Güney Dogu Türkistan kuzeye göre daha sicaktir. Ülkenin en soguk ayi olarak Ocak’ta Cungar Havzasi’nda isi -20 santigrat dereceye kadar düser. Bütün Çin’in en soguk yeri olan Cungar Havzasi’nin kuzey bölgesindeki Koktokay ( Fuyun ) sehrinde bir keresinde isi -50, -15 santigrat dereceye kadar düsmüstür. Ülkenin en sicak ayi olan temmuz’da Turfan bölgesinde ( halk arasinda Ates Ülkesi olarak bilinir ) isi 33santigrat dereceye ve daha yukariya çikar. Burada kaydedilen en yüksek isi 49,6 santigrat derecedir. Bahardan yaz’a, sonbahar’dan kis’a geçerken ülkede büyük isi degisiklikleri görülür. Bu ilginç iklim yapisi halk arasinda su deyimin dogmasina neden olmustur Dogu Türkistan’da insanlar sabah kürk paltolarini, ögle saatlerinde de yazlik gömleklerini giyerken, kizgin sobanin çevresinde oturup karpuz yerler.

-------------------
 
Dogu Türkistan’in Siyasi Tarihi Nedir?

Dogu Türkistan, tarihinde birçok Türk Imparatorluklarina Merkezlik yapmistir. Tarihi kaynaklara göre Teoman Yangu tarafindan M.Ö. 220 yilinda kuruldugu kaydedilen Büyük Hun Imparatorlugu’nun asirlarca hâkimiyeti altinda bulunan Dogu Türkistan Mezkûr Imparatorlugun M.S. 430 yilinda yikilmasindan sonra basta bir Türk devletinin hâkimiyeti altinda bulunmustur Bu devlet Göktürk Devleti’dir. M.S. 552 yilindan itibaren varligini hissettirmeye baslayan Göktürk Devleti bütün Türkistan hükümdarlarini iti ati altina alarak büyük bir imparatorluk meydana getirmistir. 660 yilinda bir ara Çin istilasina ugrayan Dogu Türkistan Kapagan Han zamaninda Çin’lilerden geri alinmistir. ( 699 )

Göktürk Imparatorlugunun zayiflamasiyla hâkimiyet yeni Türk Devletinin eline geçmistir. Türkes Devleti, Karluk Devleti ve Uygur Devleti gibi devletlerin idarelerinden sonra Türk tarihinin en büyük devletlerinden olan Karahanlilar Devleti, Dogu Türkistan’a yeni bir ruh ve anlayis kazandirmistir. Bu dereye kadar ( 840–1212 ) Türk toplumlarinda tek tük Islam dinini kabul etme vakialari görülmekteyse de Karahanlilar Devrinde Islam dini Türk toplumlarinin vazgeçilmez bir hayat kaynagi olmustur. Türkler, Karahanlilar Devleti’nin devlet politikasi içerisinde kisa zamanda Islam diniyle bütünlesmistir. Karahanlilar’dan sonra Karahitaylilar ve Mogollar devrini yasayan Dogu Türkistan ilk 1759 yilinda Çin- Mançur istilasina maruz kalmistir. Mançurlarin ülkeye girisleriyle korkunç bir iskence ve zulüm devri baslamis buna tahammül edemeyen Türkler zaman zaman Mançur yönetimine karsi zamanda gelismis ve Yakup Han Bay Devleti’nin gayretleriyle Çin’liler ülkeden çikarilarak milli bir devlet kurulmustur.

14 sene devam eden bu yeni devlet ayni zamanda Osmanli Imparatorluguna tabi olan ilk Dogu Türkistan Devleti olmustur. Ancak çesitli sebepler neticesinde ve Yakup Han Bay Devlet’in ölümünden sonra Dogu Türkistan ikinci kez 1876 yilinda Çin- Mançur istilasina ugradi. Bu defaki istila Ingiliz Bankalarinin mali destegi ve emperyalist Çarlik Rusya’sinin büyük miktardaki silah yardimi ile gerçeklesmistir.

Iste bu tarihten sonra Dogu Türkistan’da korkunç bir imha ve jenosit hareketi baslamis Dogu Türkistan ismi degistirilmis XINJIANG denmis diger sehirlerin, kasabalarin ve makamlarin vs. isimleri Çin’lilestirilmistir.1934–1944 yillari arasinda bir ara Sovyet Rusya yönetiminde kalan Dogu Türkistan, Ruslarin meshur iskence ve katliam hareketlerine sahne olmustur.1944’ten sonra tekrar Çin idaresinin baskisi altinda bulunmus, 1949 yilindan sonra da komünist Çin kuvvetlerinin istilasina ugramistir.

O günden bu yana Dogu Türkistan komünist rejim tarafindan en kati ve acimasiz bir sekilde yönetilmektedir. Ancak sunu kaydetmeden geçmeyelim. 1976 yilindan beri Dogu Türkistan’da sövenist bir idare kuran bütün Çin iktidarlar döneminde hemen her yil büyük ayaklanmalar ve direnis hareketleri vuku bulmustur. 1933 yilinda Haci Hoca Niyaz ve 1940 yilinda Osman Batur’larin liderlik ettigi Kumul ayaklanmasin neticesinde kurulan fakat devam edemeyen Sarki Türkistan Devleti, 1944 yilinda Ali Han Töre liderligi altinda vuku bulan ayaklanma ve tekrar kurulan Dogu Türkistan Cumhuriyeti, 1947’de halkin tekrar Çin’e baskilari neticesinde kurulan Dr. Mesut Sarpi Hükümeti, 1950 yilinda tekrar Osman Batur ve Canim Han Hacilarin direnisleri, 1958, 1962, 1965, 1968 ve 1990 yillarindaki büyük ayaklanmalar bu kurtulus hareketlerinin baslicalaridir.

------------------
 
---- Dogu Türkistan’in Kültürel Hayati Nelerdir? ----

Dogu Türkistan dünyanin en eski medeniyetlerine besiklik etmis bir ülkedir. Asya ülkeleri içinde medeni ve kültürel seviyesi en yüksek olani durumundaydi. Meshur Ipek Yolu’nun hareketli devirlerinde her milletten tüccar ve seyyah buraya ugradiklari için fevkalade medeni bir yurt haline gelmistir. Dünya medeniyetlerinin faydalandigi ve ilk devir medeniyeti olarak bilinen Bozkir Medeniyet Dogu Türkistan’da en üst seviyede yasanmistir. Bu devir kültür mahsulleri dünyaya Türkler tarafindan tanitilmistir. Hayvanlarin ehlilesmesi, at besleme, tekerlek ve araba yapimi, dilin sekillerle ifade edilmesi gibi insanlarin temel ihtiyaçlarinin gelistirildigi kültür muhiti Dogu Türkistan’in kültürel hayatini iki devirde incelemek gerekir.

1-) Islam’dan önceki devir.
2-) Islam’dan sonraki devir
---- Islam’dan Önceki devir ----

Bu devre ait vesikalar daha çok son asirlarda yapilan arkeolojik çalismalara dayanmaktadir. Kazilarindan elde edilen buluntular, yukarida belirtildigi gibi Bozkir Medeniyeti’nin burada en üst seviyede yasandigini gösterir. Ayricada Islam’dan önceki devir diye adlandirdigimiz zamanlarda. Türklerin süslenme isleme islerinde hayvan motiflerinde kullandiklari görülmektedir. Renkli resimler, duvar süslemeleri ve benzeri mahsuller eski Türklerde güzel sanatlara dair olan çalismalar göstermektedir. Minyatür sanatinin ilk örneklerinin Uygurlarda göründügü bilinmektedir. Henüz dünyanin hiçbir yerinde kitap basimi gibi bir is bilinmezken sekizinci asirda Uygurlarin kitap baskilariyla ugrastiklari yine bu kazilardan anlasilmaktadir. Makro Polo, Pattanino ve Walihanow gibi ilim adamlari Dogu Türkistan’in çok gelismis bir müzik kültürüne sahip olduklarindan bahsederler.

Türk kültürünün en eski ürünleri bu bölgede dogmus ve gelismistir. Orhun Abideleri, milli destanlarimizdan Oguz, Alp Er Tunga, Ergenekon ve Dede Korkut destanlari devrin belli basli belgeleridir. Hemen hepsinde milli ruh ve disince islenmektedir. Bilhassa Orhun Abidelerinde milli birlik ve beraberligi prensipleri ifade edilmekte saadetin ve hürriyetin kiymeti anlatilmakta parçalanmalarin ve esaretin zilletli dile getirilmekte.

Islam’dan önce orda yasayan Türkler üzerinde Hiristiyan, Budist, Mani vs. gibi kültürlerin propagandalari neticesinde kismen bu kültürlerin izleri görülse de büyük Türk toplumlarinda daima milli düsünce hakim olmus örf ve adet dayali hukuk ve siyaset kültürü gelismistir. Bu devirde en çok dikkati çeken dini yasayis Samanizm dir. Ancak surasini belirmekte fayda vardir. Maddi varliklarin disinda ilahi bir varligin kudretine inanma, onun mükâfat ve mücazatini bekleme, onun iradesi ile tahta çikma veya yok olma gibi, putperestligin disinda dini bir inanç ve kültür dikkat çekmektedir. Bilhassa Orhun Abidelerinde açik açik görülmektedir.

---- Islam’dan Sonraki Devir ----
Bu devri de birkaç bölümde ele alacagiz.

Islam Idareleri Devri

Türkler birçok konularda putperest düsüncelerden uzak aile, devlet ve benzeri degerlerin kutsiyetinin müdrik olduklari için kisa zamanda Islam dinini kabullenip onu devlet dini haline getirmislerdir. Karahanlilardan Saltuk Bugra Han devri, Türkler için karakteristik bir dönem tasir. Miladi 932 yilindan sonra Türk toplumlarinda Islam’in nazim bir rol oynadigini görüyoruz. Türklerin öteden beri önem verdikleri gelen manevi degerler, Islam’in daha sistemli ve çok açik olan inanç temelleri içinde anlatilmaya ve yasanmaya baslamistir. Türk medeniyeti ve kültür muhitleri, Islam adina olusmaya baslamistir. Hatta Türk edebiyatinin baslangiç tarihini Karahanlilar devrine dayandiranlar vardir. Karahanlilarin ilk devirlerinde Uygur alfabesi kullanilmaya devam edilmistir. O devrin edebiyat ürünleri içinde büyük Türk bilgini Kasgarli Mahmut’un yazdigi Divan-I Lugat’it-Türk, Edip Ahmet’in eseri Atabet’ül Hakayik gibi eserler en meshurlaridir. Ayrica Secere-l Ensap (yazari Fahreddin Mübüreksah, Hüsrevle Sirin ( yazari Kutb ) Muhabbetname ( Harezmî ) zikredilmeye deger eserlerdir. Bu devirde okuma seviyesi bir hayli ilerlemis, okul ve kütüphane sayisi binlerce ye ulasmistir. Göktürkler dilinde konusulan dil, bu devirde yazi dili haline gelmistir. Dogu Türkistan asirlarca Islam kültürüne hizmet etmis birçok bilginler ve eserler kazandirmistir. Öte yanda Anadolu’nun kültür hazineleri, Türk dünyasinin en dogusunu teskil eden Altay’lara kadar intikal etmistir. Gerek dil ve gerekse yasayis bakimindan Anadolu ile Dogu Türkistan’in kültür mahsulleri arasinda çok yakin benzerlik ve münasebet bulunuyor.

------------------
 
----Mançur Devri----

Ancak 1876 yilinda vuku bulan ikinci Mançur- Çin istilasindan sonra Dogu Türkistan’da büyük bir baski ve terör idaresi kurulmustur. Türk- Islam kültürü eski meyvelerini veremez hale gelmistir. Dogu Türkistan’in diger Türk ülkeleri ile temaslari azalmistir. Türk mektep ve mendeseleri azalmis Çin’ce okullar açilmistir. Artik Türk unsuru ile Çin unsuru arasinda ölüm- kalim savasi baslamistir. Bu mücadele içerinde zaman zaman büyük hamleler olduysa da Türk kültürel hayati devamli baski altinda tutulmus, gelismesine imkân verilmemis ancak halk ve esnaf arasinda Mesrep denilen toplantilar tertip edilerek Dogu Türkistan kültürü muhafaza edilebilmistir.

1910 yillarinda sonra Dogu Türkistan’da okul ve matbuat alaninda yeni bir hareket baslamistir. Türkiye’den gönderilen veya Sovyet esaretinden kurtularak Dogu Türkistan’a geçen subay ve egitimcilerin gayretleriyle büyük çalismalar olmus fakat bir müddet sonra mütesebbisler takip edilerek bu faaliyetler hemen önlenmistir.

1910’da Gulca’da nesredilen ve 74 sayi çiktiktan sonra Çin’liler tarafindan kapatilan Abdülkayyum Hifzi Bey’in çikardigi Ili Vilayetinin Gazetesi yine Hüseyin Bay ve Yunus Bey’lerin 1920’de çikardiklari ve bir sene sonra Çin’liler tarafindan kapatilan Hürsöz adindaki gazeteler ile Türkiye’den gönderilen Ahmet Kemal Ilkul, Idil Ural’dan gelen Abdullah Bobi, Sibirya Kamplarindan kurtulan Türk subaylarindan Mehmet Turgut ve 30 arkadasinin, Türkiye’de tahsil görüp dönen Dogu Türkistan’li Dr, Mesut Sabri, Abdurrahman, Sadi, Nimet Mican, Kurban Kuday Bey’lerin faaliyetleri unutulmayacak faaliyetler olmustur.

-------------------
 
---- Milliyetçi Çin Devri ----

1933 yilindaki kisa süreli Sarki Türkistan Devleti zamaninda yeni bir hamle baslamis Kasgar’da Kutlus Sevki Bey’in idaresinde Yeni Hayat, Sugi Zade’nin müdürlügünde Istiklal mecmualari ile Targibagatay’da Bizdin Davus, Aksu’da Aksu Haber, Ili vilayetimde Ili Deryasi gazeteler çikarilmistir. Fakat bir müddet sonra vuku bulan Rus istilasi ile bunlarda kapatildilar.

Milliyetçi Çin devrinin en önemli faaliyetler 1944 yillarindan sonra baslayan milli faaliyetler olmustur.1942 yilinda baslayip 1944’de Rus’larin çekilmeleriyle neticelenen ayaklanmalar tekrar Mesut Sabri, Mehmet Emin Bugra, Isa Yusuf Alptekin ve Osman Batur beylere çalisma imkâni hazirladi. Isa Yusuf Alptekin’in müdürlügü altinda kurulan Altay Nesriyat Evi yayinladigi ERK (Hürriyet ) gazetesi ve Altay mecmuasi ile halka yeni bir yol gösterildi. Ayni yil nesriyat evi tarafindan kurulan ilmi bir enstitü tarih, cografya, dil ve kültür, tercüme ve telif bölümleriyle çok faydali çalismalar yapti. Çin tesirlerinden uzak yeni bir imla, gramer ve alfabe hazirlandi. Bu devirde Ili’de Azad Sarki Türkistan, Inkilâbi Sarki Türkistan adinda gazeteler, Kires (mücadele ) ve ittifak adinda mecmualar, Urumçi ve diger sehirlerde Han Tanri, Halk Avazi, Kudatku, Milli Hayat, Savle, Sansiv adli mecmualarla Yakin adinda ayri bir gazete nesredildi. 1939 yillarinda Sayin Isa Yusuf Alptekin Türkiye’den getirdigi pek çok kitaplarla Urumçi’de Yusuf Has Hacip Kütüphanesi adinda bir kütüphane tesis etti. Mesut Sabri Bey’in Ulug Ana, Niyaz Kizi, Kazim Pehlivan ve Türklük Orani gibi romanlari nesredildi. Ne var ki, bu çok faydali harekette Rus-Çin ittifaki neticesinde baltalandi. Rus’lar Kazakistan’da çikardiklari, Sark Hakikati adli mecmuada ve radyo nesriyatinda devamli bu hareketleri kötüleyen yayinlar yaptilar. Komünist Çin kuvvetlerinin Rusya’nin desteginde Dogu Türkistan’i iskâl etmesiyle yeni devir baslamis oldu.

---------------
 
---- Kizil Çin Devri ----

Dogu Türkistan’in 1949 Eylül’ünde komünistler tarafindan isgalinden sonra, bilhassa kültürel sahada yeni bir devir baslamis oldu. Müstevli Çin devirlerinin hangisi ele alinsa hepsinin tek bir amaci vardir. Od bu topraklarin asil sahipleri olan Türk toplumunun tarihten silinmesi ve Türk ülkesinin sömürülmesi olmustur. Ancak bunlarin en katisi Kizil Çin devridir. Bu devir zulüm ve imha yaninda dil, din, tarih, kültür ve an’ane gibi manevi degerler, hiçbir yerde görülmeyecek tarzda yikima tabi tutulmus ve Türk düsüncesine, aile, örf adetlere hiç yasama ve yasatma hakki tanimlamistir. Kizil Çin, ilk senelerde Sovyet Rusya’nin himaye ve kontrolünde oldugu için Dogu Türkistan’daki icraat, Sovyet Rusya’nin menfaatleri istikametindeydi. Rusya öteden beri Dogu Türkistan’in zenginlikleri üzerinde hak iddia için kesif faaliyetine giristi. Dogu Türkistan’da Çin kültürünü degil kendi kültürünü hakim kilmak istiyordu. Alma-Ata ve Taskent’te Dogu Türkistan için tesis ettikleri akademi ve enstitülerde Arap harfleriyle ve Dogu Türkistan lehçeleriyle bir çok kitap hazirlatip, Dogu Türkistan’a soktu. Bati Türkistan’da bulunan Uygur, Kazak ve Özbek Türklerinden pek çogunu Dogu Türkistan’a sokarak okullara ve egitimle ilgili yerlere yerlestirdiler. Türkçü ve Milliyetçi düsünceyi temsil eden sahislari hapishanelere atarak yazdiklari eserleri toplatildi.

Dogu Türkistan’daki komünist icraat, komünist ideolojiye uygun, fakat Rus menfaatleri istikametinde yürütülüyordu. Çin menfaatleri söz konusu bile degildi. Çünkü Dogu Türkistan’da görevli Çin’li yöneticiler, Dogu Türkistan lehçesini anlamiyorlar, Rus’lari da kendilerine müttefik ve yardimci bildikleri için, Rus ajanlarinin faaliyetlerine ses çikarmiyorlardi. Nihayet Rus’lar 1957 yilinda Dogu Türkistan’da Kiril alfabesini kabul ettirdi. Rusya’dan getirilip Dogu Türkistan’da okutulan Rus menfaatleri, Rus büyükleri, Sovyet Rusya devletinin propagandasi söz konusu ediliyordu. Çin tarihinden, Çin büyüklerinden hatta Mao’dan bile bahsedilmiyordu. Bu durum Çinlilerin gözünü açti. Urumçi’de telif ve tercüme müesseseleri kurarak, Çin okullarinda okutulan kitaplari Türk diline çevirdiler. Rusya’dan getirilen kitaplarin okunmasi kesinlikle yasaklandi.

Çinli yöneticiler, Rusya’nin bu propagandasini kesinlikle karsi koyabilmek için 1960 yilinda Kiril alfabesini kaldirip yerine Latin alfabesini yerlestirdiler. Olan yine Dogu Türkistan halkina oluyordu, Iki süper gücün menfaatleri ve sürtüsmeleri yerli Türk halkin dili tahrip ediliyor, geçmisi ve tarihi ile baglantilari kesiliyor, kültürel duraklamalar meydana geliyor. Zira her alfabe degistirilirse kültür ve medeniyeti kaynaklariyla yeniden baglanti kurmak gerekiyordu. Çinliler yeni getirdikleri Latin alfabesini ayni zamanda Çin fonetiginle birlestirerek, daha tahrip edici bir davranis içine girdiler. Onlara göre bu yeni alfabe ve fonetik isçilerin ve çiftçilerin ögrenmeleri ve kullanmalari için kolaylik saglanmaktaydi.

Bu gün Dogu Türkistan’da Türk ve Islam kültürünün tedris edildigi bir tek okul mevcut degildir. Çin tedrisatina uygun ders yapan okullarda Türk tarihi okutulmuyor. Dogu Türkistan halki evreni ögrenmekten mahrum birakiliyor. Okul kitaplarinda Türk tarihi, kültürü, yurdu tamamen Çin menfaatlerine uygun olarak tahrip ediliyor. Halkin maddi yasama muhitleri, sartlari ve sekilleri Çin tarzinda degistiriliyor. Bir yabanci gazeteden asagidaki haberi kaydetmekten fayda görüyoruz.

Son günlerde Çin, Dogu Türkistan’da yeni bir dil düzenini tatbike baslamistir. Bunun plani dört yil önce (1960 )ortaya atilmis ise de, yerli halk, kendi milli özelliklerini bozucu ve sarsici olarak gördükleri için, siddetle karsi koymuslar ve bundan dolayi uygulamak mümkün olmamisti.

Tarihi yaziyi yasaklamak, hakli olarak yerli halk ( Türkler ) tarafindan sömürgecilik ve Çinlilestirme hamlelerinin bir bölümü olarak yorumlanmaktadir ki, bu hareket, halkin varligini imha edebilir ( Victor Zorza, Guardian gazetesi, 20.01.1965 ).

Bu gün Dogu Türkistan’da Türk kültürü ve yasayisindan degil, tarihten imhasi ve asimilesinden bahsetmek mümkündür.

--------------
 
---- Ekonomik Durumu Nasildir? ----

Dogu Türkistan 150 bin km² tarim arazisine bir o kadarda ekilebilir topraga sahiptir. 12 bin km² ormanlik alan mevcut olup, uçsuz-bucaksiz yaylalarinda 60 milyon büyükbas ve küçükbas hayvan beslenmektedir. Eczalikta kullanilan bitkiler, balikçilik, eti ve derisi çok kiymetli olan hayvanlarin korundugu genis milli parklara sahiptir. Bugday, misir, pirinç ve bucak gibi tahil ürünleri ile yag bitkileri, bol miktarda meyve ve sebzeler, hayvan ürünleri, pamuk, orman ve agaç ürünleri beli basli zenginlik kaynaklarini ve ihracatlarini olusturmaktadir. Dogu Türkistan yeralti ve yerüstü zenginlikleri bakimindan dünyada esine az rastlanan bir ülkedir. Günümüzün ekonomistlerinin ifade ettikleri gibi Dogu Türkistan 21. Asrin Kuveyt’idir. Günümüzde Çin’de mevcut olan 148 çesit madenin 118’i Dogu Türkistan’dan çikarilmaktadir. Dogu Türkistan’da simdiye kadar 5000 noktadan maden kesfedilmis olup bu sayi Çin’deki toplam maden ocaklarinin yüzde 85’ini teskil etmektedir.

---- Petrol ----

Yaklasik 500 bölgeden petrol, 30 bölgeden ise dogal gaz çikarilmaktadir. Dogu Türkistan’daki petrol bölgesinin toplam alani 800.000 km²’den fazla olup, bu rakam Fransa ve Ingiltere’nin toplam yüzölçümünden büyüktür. Isveç bilim adamlarinin yedi yillik arastirmalari sonucu petrol rezervi 8 milyar ton olarak tez bit edilmistir. Her yil Dogu Türkistan’in Karamay, Kiziltag, Akbulak, Öçkelik ve Kökyar bölgesinden 5 milyon ton petrol Çin’e tasinmaktadir. ( Turfan Havzasin’da jeolojik dönemden kalma çok büyük bir petrol damari ile daha küçük 31 ayri petrol alani vardir. Tarim Havzasinin petrol ve dogal gaz kaynaklari ise 22,2 milyar tondur. )

---- Kömür ----

Dogu Türkistan’daki toplam kömür çikarilan alanlarin yüzölçümü 900 km²’den fazla olup, bu alan Birlesik Arap Emirlikleri’nin yüzölçümünden fazladir. Çikarilan kömürün kalorisi çok yüksek olup, resekkürür 1350 milyon yil öncesindeki Yura Devrine aittir. Toplam rezervi 2,2 tiriliyon tondur. Bu rakam Çin’in toplam kömür rezervinin yarisini olusturur.

---- Altin ----

Dogu Türkistan’in 56 kazasinda 270 bölgesinden altin çikarilmaktadir. Yillik 360 kg civarindadir. Çin’liler resmi olarak 1952 yilina kadar Dogu Türkistan’dan Çin’e 58 ton altin götürdüklerini açiklamistir.

---- Tuz ----

Dogu Türkistan’da 40’tan fazla bölgeden tuz çikarilmaktadir. Uzmanlarin tesbitlerine göre yalniz Kuçar sehri etrafindaki tuz rezervi dünya insanlarinin bin yillik ihtiyaçlarini karsilamayacak kapastededir.

---- Kristal ----

Kurum daglarinda bulunan yalniz bir ocagin rezervi 40 ton oldugu ilan edilmistir.

Bu madenlerden baska 600 bölgede renk metal kesfedilmistir. Agir metal ve tabiatta az bulunan degerli madenler çok miktarda bulunmustur. Demir madeni 550 bölgeden çikarilmakta olup toplam rezervi 1 milyar ton olarak tespit edilmistir. Asbest ( tas pamugun ) rezervi ise 20 milyon ton olarak belirlenmistir. Dogu Türkistan’da Kastas’i olarak bilinen yesil tasi kalite ve rezerv bakimindan asirlardan beri Çin’in en önemli ihraç ürünü olmustur.

Ayrica Dogu Türkistan’da demir, manganez, krom, kursun, molibden, çinko, berilyum, lityum, niyobyum, tantal, sezyum, beyaz, mika ve asbest madenleri çikarilmaktadir.

Kisacasi Dogu Türkistan yeralti ve yerüstü zenginlikleriyle Çin’in enerji ve ham madde topusu rolündedir.

 منقول من الرابط

اضغط هنا

****


thumb qr1 
 
thumb qr2
 

إحصاءات

عدد الزيارات
16445217
مواقع التواصل الاجتماعية
FacebookTwitterLinkedinRSS Feed

صور متنوعة